İç mekân tasarımlarında mekânın işlevine göre aydınlatma ve renk tercih edilmektedir. Bu anlamda aydınlatma çeşitleri, dağılım teknikleri, renkleri, şiddetleri, farklılık gösterecek biçimde, renkler de mekâna uygun tercihte, tonda ve tasarıda kullanılarak konforlu iç mekânlar tasarlamak mümkündür. Işık ve renk fark ettirmeden insanların psikolojisini, sağlığını, yaşam kalitesini etkilemektedir. Bu tasarım kriterleri doğru tekniklerle ve özelliklerle kullanılarak iç mekânlarda işlevine uygun biçimde kullanıcının yaşam kalitesini arttırabilmektedir. Zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz iç mekânlarda kullanılan aydınlatma çeşidinin, gün ışığına yakın, gözü yormayan, kaliteli
ortam oluşturmamızı sağlayacak nitelikte tercih edilmesi önemlidir. Bunlara ek olarak, renklerin doğru algılanabilmesi için de gün ışığı veya gün ışığına yakın değerde yapay aydınlatma kullanılması gerekmektedir. Gelişen dünyamızda çağımızın sadeleşen tasarım anlayışı ile aydınlatma, sonradan aceleyle karar verilen eleman değil, o mekâna anlam katan, stilini yansıtmada yardımcı olan, tarzı olan bir öğe olarak iç mekân tasarımlarında temel unsurlardan biridir. Her geçen gün gelişen teknolojiyle birlikte artık günümüzde akustik ve aydınlatmanın birleştiği armatürler mevcuttur. Çalışma, dinlenme veya yaşama mekânlarında bu özellikteki armatürler tercih edilerek ışık kontrolünün yanı sıra ses yalıtımı da sağlanmış olmaktadır. Renk kullanımı da aydınlatma kadar önemlidir. Renkler mekânın fonksiyonuna uygun olarak
belirlenmelidir.
Dinlenmeye, okumaya, çalışmaya, uyumaya, iyi olmaya, kısacası her an konforda olmaya ayrılan iç mekân tasarımları için yaratıcı, sağlıklı, dingin mekânlar oluşturabilmek; doğru teknikte aydınlatma ve renk kullanımıyla mümkündür.
İç mekân
Mekân mimarlığın en temel kavramıdır. Mimarlık sözlüğünde mekânın tanımı; ‘Kişiyi çevreden belli bir ölçüde ayıran ve içerisinde eylemlerini gerçekleştirmesi için olanak sağlayan bir boşluktur’ şeklindedir . Bu boşluk çizgisel, yüzeysel ve hacimsel olabilir. Mekânı sınırlandıran öğelerin nitelikleri bakımından incelendiğinde mekân, kapalı mekân, yarı açık mekân ve açık mekân olarak üç gruba ayrılmaktadır. En genel tanımıyla mekân, insanların içinde çeşitli eylemleri gerçekleştirebileceği, hareket edebileceği, düzlem ve üç boyutlu kitlelerin oluşturduğu kavramsal bir varlıktır . İç mekân ise mimari de insan, araç ve eylemlere kabuk oluşturan kapalı mekânsal düzenler olarak tanımlanan bina içinde yer alan, mimari mekânı oluşturan öğelerin (tavan, duvar, döşeme) kapalı form oluşturması ile bu iç forma karşılık gelen kapalı hacim olarak tanımlanabilir. İç mekân kapalı ve yarı açık mekânı kapsamaktadır. İç mekân tasarımında içerisindeki boşlukla beraber dış kütleyi de ele almak gerekmektedir. Dış kabuk ve iç hacimde oluşan boşluk iç mekânı
oluşturmaktadır. İç mekân tasarım kriterleri, renk, doku, biçim, mekânın fonksiyonu, aydınlatma elemanı ve armatürü mekânın tarzına ve kimliğine uygun şekilde tasarlanarak uygulanmalıdır. Bu tasarımı oluşturan öğelerin fonksiyonelliğinin yanı sıra estetik değerinin olması önemlidir.
Renk
Renk; ışık sayesinde algılanan bir kavramdır. Renkler sıcak ve soğuk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Sıcak renkler, kırmızı, turuncu, sarı, soğuk renkler ise mavi, yeşil ve mordur . Mekân tasarımında renklerin psikolojik özellikleri dikkate alınmalıdır. Çünkü renkler insanların fiziksel, zihinsel ve psikolojik özelliklerini 584 Mimarlık ve Yaşam Dergisi Cilt: 6, No: 2, 2021 Aysel KAVASOĞULLARI etkilemektedir. Rengin daha iyi algılanabilmesi ve doğru psikolojik etkileri yaratması açısından ışık ve renk ayrılmaz bir bütündür, birlikte düşünülmelidir. Renklerin mekânın tavan, duvar, döşemesinde kullanımları ve insan algısını etkileme özellikleri de vardır. Bu sayede renk kullanımı ile dar mekânlarda geniş algısı oluşturmak ya da bunun tersi gibi tasarımda istenilen algı renkle sağlanabilmektedir.
Renk ışık sayesinde oluşan bir algıdır ve tasarımın yanı sıra her alanda kullanılabilir. Renklerin insanda oluşturduğu ilk etki sıcaklık ve soğukluk etkisi olduğu bilinmektedir. Sıcak izlenim sağlayan renkler insana yaklaşır, soğuk izlenim sağlayan renklerde insandan uzaklaşır . Mahnke’ nin öncüsü olduğu ve üzerinde birçok araştırmacının da çalıştığı renk kavramı sonucunda renklerin insanlar üzerinde olumlu ve olumsuz etkiler yarattığı kanısına varılmıştır .
İnsan psikolojisinde rengin yeri oldukça önemlidir. Renklerin tek başına kullanımıyla oluşturduğu psikolojik etkiler tabloda gösterilmiştir .
Renklerle ilgili net kurallar olmamasına rağmen bazı temel tasarım ilkelerinden söz edilebilmektedir. Soğuk renkler, sakinleştirici, dinginleştirici iyileştirici etki oluştururken, sıcak renkler ise daha heyecanlandırıcı, harekete geçirici etki yaratırlar.
Aydınlatma
Herhangi bir ışık kaynağından çıkan ışık bir cisme çarpar ve o noktada nesnenin aydınlanması gerçekleşmiş olur . Böylece nesne, insan gözü ile görülebilir. Nesnelerin, renklerin görünebilmesi ve ayırt edilebilmesi için mimaride ışık asla göz ardı edilmemelidir . Çünkü mimarlık konforlu mekânlar yaratma sanatıdır. Işıkta mekân tasarımının elemanı olduğu için mimarlar ışığı etkili ve doğru kullanmalıdır .
Çevremizi, nesneleri, renklerini, şekillerini, dokularını görebilmek için aydınlatmaya ihtiyaç duyarız. Her ne kadar aynı amaca hizmet ediyor gibi bilinse de doğal ve yapay aydınlatma ışık kaynağı, kullanım amacı yönüyle birbirinden oldukça farklıdır. Doğal
aydınlatmanın yetersiz kaldığı durumlarda yapay aydınlatmadan yararlanılır.
İç Mekânda Kullanıcı Konforu Oluşturulmasında Renk ve Aydınlatma
Kullanımı
Renk ve aydınlatma kullanımıyla mekânlar itici-çekici, sıcak-soğuk, sakin-hareketli gibi sıfatlarla tanımlanarak bir kimlik kazanır. Görsel algıda dikkate alınarak odak noktası olması istenen nesneler veya birimler rengin psikolojik özellikleri doğrultusunda kullanılması gerekmektedir. Bu anlamda kullanıcı konforu oluşturması açısında mekânın işlevine uygun özellikte renk kullanımı önemlidir. Ayrıca renklerin doğru algılanmasını sağlayan aydınlatmalarında mekâna uygun armatürde, renkte, özellikte tercih edilmesi kullanıcı konforu açısından önem arz etmektedir.
Mekân aydınlatması kullanıcıların temel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak
tasarlanmalıdır. Mekânın fonksiyonu için gerekli görsel konfor koşullarının ve güvenliğin sağlanması gerekmektedir. Işığın olmadığı yerden hiçbir nesne, yüzey, birim ve renk algılanamaz. İç mekân tasarımında malzeme seçimlerinde, renk özellikleri, kapladıkları yüzey alanı ile birlikte düşünülmelidir. Geniş yüzey alanına sahip mimarlığın temelini oluşturan tavan, duvar döşemeler de kullanılacak malzemelerin renk özellikleri, dikkate alınarak seçilmelidir. Mekânın algılanmasında renk ışık kadar önemlidir. Mekâna kimlik kazandırmada, kullanıcı psikoloji, mekânın fonksiyonu, kişisel izlenimler açısından renk teknik ve kurallarına uygun şekilde kullanılmalıdır. Aksi taktirde yapılan tasarım uygulamaları olumsuz sonuçlara sebep olabilir.
Doğru aydınlatma tekniğinin; karanlığı yok etmek ya da mekâna rastgele bir aydınlatma elemanı koymakla ilgisi yoktur (URL-1). Kullanıcı konforu açısında işleve, mekâna ve kullanıcının özelliklerine uygun olarak aydınlatma teknikleri belirlenmelidir.
Yansıtma faktörü; ışığın yüzey üzerine düştüğü şiddetinin yansıma oranıdır. Işığın yansıtma durumu renk ve malzemeye göre etkilenmektedir. Mekân tasarımlarında da aydınlatmanın yansıtma faktörü çok etkilidir. Yansıtma doğru malzeme, renk ve şiddetle yapıldığı takdirde oldukça olumlu etkiler yaratmaktadır. Yüksek yansıtmalı malzemeler ve renkler kullanılarak mekânlar daha aydınlık ve geniş gösterilebilir. Bunun tam tersi olarak yine düşük yansıtmalı renk ve malzemelerle de daha dar hissi
yaratacak ve aydınlık seviyesi daha düşük mekânlar tasarlanabilmektedir.
Bir mekâna ve sanat eserine mimar ya da sanatçı, renk ve ışıkla oluşturmak istediği algıyı sağlayabilmektedir. Mekânın algılanmasında ve anlam kazanmasında ışığın rolü büyüktür .
Rengin algılanmasında ışık önemlidir. Renk ışık sayesinde algılanabilir.
Sonuç ve Öneriler
Çalışmada iç mekân tasarımının en önemli elemanlarından olan renk ve aydınlatma sistemlerinin iç mekân tasarımına etkileri incelenmiştir. Rengin psikolojik etkileri, mimari elemanlarda renk kullanımı, aydınlatmanın önemi, aydınlatma dağılım teknikleri, konut iç mekân birimlerinin fonksiyonlarına uygun aydınlatma ve renk kullanımının önemi vurgulanmaya çalışılmıştır. İç mekân tasarımında renk ve aydınlatma kullanım teknikleri, kullanıcı konforu oluşturması açısından değerlendirilip bilgiler verilmiştir. Bu çalışmanın amacı doğrultusunda iç mekânda tüm biçim ve yüzeylerin renk ve aydınlatma ile daha iyi algılandığı belirtilmiştir.
Kullanıcı Konforu Açısından Renk ve Aydınlatma Önerileri;
- Renklerin psikolojik etkileri dikkate alınarak tasarım gerçekleştirilmelidir.
- Tasarımda kullanılacak renk mekân işlevine uygun olmalıdır.
- Renk kullanımı ile mekânın olduğundan daha küçük ya da daha büyük
algılanması sağlanabilir. Renk seçimi, psikolojik etkilerin yanı sıra kullanıcı konforu oluşturması açısında değerlendirilerek gerçekleştirilmeli. - Mekânın kaldırabileceği ışık hesaplanmalıdır.
- Aydınlatma düzeyi yeterli olmalıdır.
- Işık yansımalar ile çoğalmaktadır. Bu sebeple kontrol edilmelidir.
- Aydınlatma sabit olmalıdır aksi taktirde titreşime sebep olabilir.
- Aydınlatma elemanları difüzörlü tercih edilmelidir.
- Aydınlatma elemanı gölge yapmayacak şekilde ayarlanmalıdır.
- Renklerin ve nesnelerin gerçek renklerini gösterecek özellikte gün ışığına yakın
aydınlatmalar tercih edilmelidir. - Tasarımda kullanılacak aydınlatmasının şiddeti, armatür cinsi, sayısı ve
mekânın kimliğine ve fonksiyonuna uyum sağlayacak nitelikte olmalıdır. - Özel bir durum gerektirmiyorsa ışığın direkt olarak mekâna yansıtılması
olumsuz sonuçlara sebep olabilmektedir. - Gözü yormayan led ışıklar ya da tavandan yansıtılan dolaylı aydınlatmalar
tercih edilmelidir. - İç mekân tasarımında ahşap yüzeylerde sarı ışık, duvar yüzeylerinde beyaz ışık
kullanılmalıdır. - Kullanılan aydınlatmanın niteliği gün ışığına yakın olmalıdır.
- İç mekân tasarımında kullanılan aydınlatmanın şiddeti, armatür cinsi, sayısı ve
rengi mekânın işlevine uyum sağlayacak nitelikte olmalıdır. - Tasarımda ürünlerin, gerçek renkleriyle görünmesi için renksel geriverimleri
yüksek aydınlatmalar tercih edilmektedir.
Çalışmanın tasarımcılara ve tüm insanlara fayda sağlayabilmesi açısından renk ve aydınlatma konut iç mekânlarda bulunan birimlerden örneklerle anlatılmıştır. Ayrıca çalışmada renk ve aydınlatmanın, iç mekân tasarımının çok önemli öğelerinden olduğu vurgulanmıştır.
Kimliği olan ayrıcalıklı iç mekân tasarımlarında renk ve aydınlatma rastgele
seçilmemelidir. Çünkü bu tasarım kriterleri, sundukları ile ortama değer katan, sanatsal bir dokunuş oluşturan, mekânın tarzını yansıtmada en etkili elemanlardır. İç mekânların renk ve aydınlatma tasarımları, gerçekleşecek eylemlere uygun şekilde belirlenmelidir.
Kaynakça:https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1501709 https://www.icmimarlikistanbul.com/2018/03/10/aydinlatmanin-ic-mekan-uzerindeki-etkisi/
Bir yanıt yazın